- 26-04-2017 20:35
- 10880
Siyasi iktidar, yargı ve hukuktan yakınıyordu, kıyameti koparıyordu. Haklıydı da.
Bir şekilde yargı ve hukuku ele aldılar, dizayn ettiler.
Kendilerine göre her şey süt liman oldu.
Artık hukuktan yakınmaz oldular ve gayet de memnundurlar.
Ne de olsa el attılar ya sınavlar atamalar değiştirilen yasa ve yönetmelikler.
Peki gelinen nokta ne ?
Şimdi de hukuktan ve yargıdan yer gök yakınıyor.
Ancak siyasi yargının neden yargı ve hukuktan yakındığını sanırım biz vatandaşlar yeni yeni anlamaya başladık.
Anlıyoruz ki siyasi iktidarın yakınması, yargı ve hukukun Elebaşı FETÖ’ye ait olması imiş.
Yakınmakta da haklılarmış.
O halde bizler neden yakınıyoruz ?
Anlaşılan FETÖ’ye ait hukukçular ve tekellerindeki yargı, tümüyle olmasa da değiştirildi.
Peki istenen hale geldi mi ?
Yani bağımsız hale getiril di mi ?
İleri demokrasiyi yaşıyor muyuz ?
Yargı ve hukuk açısından elbette ki hayır.Ama ümitsiz de olmamak gerekir.
Elbette ki bağımsız bir yargı ve hukuk sistemi geç olsa da eninde sonunda biz ülke olarak o standartlara geleceğiz.
Ben bu konuda ümidimi asla yitirmem.
Çünkü bu çok elzem ve olmazsa olmazlardandır.
Gerektiğinde küllerinden doğar ve bağımsız hale gelir.
Zaten bir çok ülke de kolay kolay geçemedi bağımsız ve hür bir adalet, yargı sistemine.
Derler ya denizler çalkalanmadan durulmaz.
İşte o misal…
Zaman alsa da deneme yanılma yoluyla olsa da hatta hukuk siyasallaştırılmış olsa da bu evreler atlanır, zaman aşımına uğrar ve mutlaka sona ereceği yahut erdirileceği bir zaman vardır.
Tabi ki yine hukuk çerçevesinde olması koşuluyla.
Gelelim eğitime…
Eğitimde Ak Parti, ülkenin ihtiyacı olan ve bilimsel genel doğruların eşliğinde bir eğitim sistemine geçmedi, geçemedi.
Her ne kadar seçim propagandalarında “şunları yaptık, bunları yaptık” diyorlarsa da eğitimdeki ana ruh, bilim adamı yetiştirebilmek ve uluslararası standartları yakalayabilmektir.
Fiziksel veriler, binalar derslikler…
İşin makyaj kısmını geçelim;
İnanın bu gerçeği kendileri de biliyor.
Geldikleri tarih 2002 itibariyle kaç Milli Eğitim Bakanı değiştirdiler?
Bu değişiklikler, başarıyı yakalayamamalarının, başarılı olamadıklarının kesin ispatı değil mi?
Gelelim ekonomiye…
Nitekim ekonomiden söz edecek olursak övündükleri yollar, köprüler ve pazara gidildiğinde vatandaşın alım gücü ile pazarda satılanların fiyatları o kadar belirleyici ki farkı fark etmemek mümkün değil.
Yaptıkları yolların tümü ücretli köprüler. Hakeza biz buna başarı ve hizmet mi diyelim?
Yapılacak çok şey var. Ekonomiden eğitime, sanayiden işsizliğe…Huzur ve barışa…
Biz bu ülkenin insanları, hepimiz yekvücut olmak zorundayız.
Siyasilerin sivri dillerine ve bizleri kendi çıkar ve lehlerine kamplaştırıp ayırım yapmalarına rağmen oyunları gelmeyip birbirimizi sevip korumalıyız, kollamalıyız.
Vatan kimsenin tekelinde değildir.
Kişiye özel hiç değildir. Vatan sevgisi imandandır. Vatanını seven vatandaşını da ayırım gayırım yapmaksızın sever.
Dikkat ederseniz akıllı siyasetçiler sahaya indiklerinde yaptıkları projelerden abartmadan ve yalan söylemeden net ve şeffaf olarak vatandaşlarına bilgi vererek övünerek anlatır.
Yapacaklarından söz eder refah ve konforlu bir yaşam öneriyorsa yerine getirir.
Bilimsel ve belgelere dayalı ispatlara girer.
Oy avcıları da mutlaka çeşitli suni skandallar yaratarak o skandallardan nemalanmaya giderler.
Yahut halkın ortak paydası olan, din kavramlarını deyimlerini kullanarak yumuşak karnına oynarlar.
Bazen de milli ve ırkçı politikalar üreterek o lokasyona oynarlar.
Yıllardır bu oyunlar siyaset meydanında oynandı suni zaferler elde eden siyasiler eninde sonunda çıkmaz sokağa girdiklerinde ne yapacaklarını bilemeyip rezil olacaklardır umut ve ümidin sabrın da bir sonu vardır.
Özetle seçim kazanmış olmanın sarhoşluğu fayda getirmeyeceği gibi ; olmazsa olmazlar ve acil çözüm bekleyen sorunlara el atmanın zamanıdır.
Bu sorunlar hallolmalı…
Siyasi iktidarın önünde yapması gereken çok önemli görevler var mutlak surette hal edilmesi zorunlu olan ve derhal kolları sıvayıp işleri kurmaylarıyla masaya yatırıp çözümler bulmak zorundalar. Şuna buna çatmakla sorunlar çözülmüyor diye düşünüyorum.