- 05-12-2023 00:10
- 04-12-2023 17:09
- 140
Geçen hafta yaşanan sel felaketi ile ilgili yazı yazmıştım. Bu hafta da olay sonrası yaşananlardan bahsetmek istiyorum.
Sel sonrası yaşananlar ve felaketin oluşturduğu yaraların sarılması için yetkililerin çabalarından bahsetmek istiyorum.
Özellikle milletvekilimiz Ferhat Nasıroğlu’nun çabaları takdire şayandı. Akrabaları vefat edenlerle yakından ilgilenerek teselli etmeye çalıştı.
Sel bölgelerini yağmurlu ve soğuk havaya rağmen adım adım dolaştı. Kendisi zor şartlarda ve meşgul olmasına rağmen telefonla aramamıza cevap verdi.
Beyefendi ve mütevazı kişiliği zor şartlarda bulunmasına rağmen telefonlara cevap verip nazikçe durumunu izah etmesine neden oldu.
Vali bey de üstün gayretleri ile bir an önce yaralar sarılsın diye çabaladı. Selden etkilenenlerin tüm ihtiyaçlarını karşılamaya gayret etti.
Selden etkilenenlere; gıda, giyim vs her türlü yardımı esirgemedi. Sel sularının tahliyesi ve eski duruma gelmesi için ekipleri seferber etti.
Sahadaki ekiplerden duyum aldığımıza göre bir an önce hasar tespiti yapılmasına yönelik çalışmaları hızlandırdı. Böylelikle devletin imkânlarını seferber etmeye çalıştı.
Olayı kendi haline bırakmadı. Olayı bizzat yöneterek aksamalara ve gecikmelere sebebiyet vermedi ve verilmesine müsaade etmedi.
Bu konunun suiistimal edilmesine de müsaade etmedi. Elbette yanlış yapılana yanlış, doğruya da doğru demesini bilmek lazım.
Hiç kimse her şeyi tam olarak doğru yapamayacağı gibi yaptığı her şey de yanlış olamaz. Kim olursa olsun değerlendirirken yanlı davranmamak gerekir.
Bazı musibetlerden ve afetlerden faydalanmaya çalışmak da vicdansızlık olur. Olaylara hakkaniyet ölçüsü ile bakmalıyız.
Hz Ömer’in yöneticilik yaptığı sırada söylediği söz ibret alınacak bir sözdür. Hz Ömer diyor ki; “Eğer biz hata yaparsak toplum bizi uyarmasa o toplumda hayır yoktur. Toplum bizi uyarınca biz kendimizi düzeltmez isek biz de hayır yoktur.”
Yanlış bildiğimize yanlış diyorsak doğru bildiğimiz şeye de doğru demeliyiz. Vali beyin ve Ferhat beyin çabalarını takdire şayan bulduk.
Halkın içinde ve halkı kucaklayan davranış ve hareketler samimi bulunmalıdır. Yapılan gayretler ile 11 mahalle afet bölgesi ilan edildi.
İnsanların maddi kayıplarının telafisi yoluna gidildi. Bundan sonra yapılacaklar bir daha bu tür afetlerin yaşanmaması için olmalıdır.
İlimizin rakım olarak düşük bir mevkide konumlanması elbette dezavantajlı bir durum oluşturmaktadır. Bu dezavantajlı durumu minimize etmek için çalışmalar yürütülmelidir.
Bu çalışmalar yürütülünce birbirimize köstek değil destek olmalıyız. Zira giden canlar bizim canlarımız, giden mallar bizim mallarımız. Kalın sağlıcakla…