Yaşam savunucularının ne zararı var ki?

Yaşam savunucularının ne zararı var ki?

Toplumun pek anlamadığı, yetkililerin de pek hoşlanmadığı yaşam savunucuları, kime ve neye hizmet ediyor?

Yaşam savunucuları, doğaya ve hayata dair doğru bulmadıkları politika ve uygulamalara karşı demokratik eylem ve tepki sahibi kişilerdir.

Yaşam savunucularının bir oluşuma ya da STK’ya üye olma şartları da yoktur.

Kendi başına bir aktivist, bir gazeteci de olabilir.

Onların derdi iyi olmak değildir.

Onların derdi, kaynakları pervazsızca tüketen, israfçı, doğayı talan eden, zülüm yapan, garibanın hakkını gasp edenlere karşı onurlu bir tutum sergilemektir.

Sahipsizlerin sesi olabilmektir.

Bunun için demokratik olan yollarla protesto haklarını kullanıyorlar.

Bölgemizdeki kıt kanaat ormanlar kesilirken,

Tüm dereler üzerine barajlar inşa edilirken,

Su kaynaklarımız kirletilirken,

Havamız, toprağımız kirletilirken,

Meralar ve tarım arazileri betonlaştırılırken,

Buna kim karşı çıkıyor en çok?

Tabi ki yaşam savunucuları.

İnsanlar göçe zorlarken, yerinden yurdundan edilirken,

Kötü muamele uygulanırken,

Yaşam hakları ellerinden alınırken,

Ayırımcılık yapılırken,

Hakları gasp edilirken,

Alın terleri ödenmezken,

Emekleri sömürülürken,

Kadınlara şiddet uygulanırken,

Irkçılığa maruz kalırken,

Kim onları savunuyor?

Tabi ki yaşam savunucuları.

Yaşam savunucuları en zor dönemde bile köşesine çakılıp olup bitenleri izlemez, mücadele ve eylem halinde olur.

Başkasının yaşamı için kendi yaşamlarını tehlikeye attıkları dahi oluyor.

Bir yazılı basın açıklaması bile bazen birçok şeyi değiştirebiliyor.

Bu nedenle çaba ve emekleri çok değerlidir.

Mücadelelerini desteklemek ve güç katmak için öncelikle onları anlamak gerekir.

Yaşam savunucuları diğer bir adı ile hak savunucuları, halkın toplumsal değerlerinin gönüllü ve katıksız bekçileridir.

Hak veya yaşam savunucuları günümüzde göç ile mültecilik,

Kadın hakları ve kadına şiddet,

Çocuk hakları,

Kadın ve çocuklara yönelik cinsel istismar,

Engelli hakları ve engelsiz bir yaşam,

Çevre, doğa ve hayvan hakları,

Politik ve siyasi haklar,  

İşçi, ekonomik, sendikal haklar,

Şiddet ve savaşa dur demek,

İnanç ve ifade özgürlüğü hakkı gibi konularda çalışmalarını sürdürmektedir.

Batmanda sivil toplum alanında yaşam savunuculuğu veren kurumların sayısı oldukça az.

Var olanlar da ya meramını yeteri kadar anlatamıyor ya da çok yalnız kalıyor.

Birçok engel ve ötekileşme ile karşı karşıya kalıyorlar.

Mücadelelerinden hoşnut olmayanlar da onları itibarsızlaştırma peşindedir.

Oysa yaşam savunuculuğunun temel amacı, yaşam kalitesinin artırılması ve adaletin tüm alanlarda sağlanmasıdır.

Bunun kime, ne zararı olabilir ki?

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ
Arif Bilgi.
Arif Bilgi. 1 yıl önce
Recep bey bugünkü yazını okudum. Lugat ve ansiklopedi bileğilerin için teşekkürler. Eğer verdiğin bu bilgilere ihtiyacımız olsaydı en yakın bir kütüphaneye giderdik. Görevinin bilinci ile hareket et. Bak Yargıtay adı altında darbe yapılıyor. Halkın vekiline Mecliste ağza alınmayacak küfürler ediliyor. Yolsuzluklar diz boyu. Siyasiler ve bürokratlar 5’er 10’ar maaş alıyor. Emekli ölmüş, insanlar aç, özgürlükler yok edilmiş, insanlar konuşmaya korkuyor, Kürtlere hakları verilmiyor, dikta rejimi ile karşı karşıyayız, gazeteciler Milletvekilleri tutuklanıyor sen kalkmışsın yaşam halkını kitap sayfalarından çıkarı halka servis ediyorsun! Sen bunu kendine yakıştırıyorsan bravo sana. Bence üzerindeki Kürt kimliğini Çakar kendine yeni bir kimlik bul. Korkunun ecele faydası yok iki gözümmm…
Masabaşı gazetecilik yapacağınıza halkın içine girin bakın halk ne istiyor? Derdi ne? Yaşam hakkı kısıtlanmış mı? Özgürlükler var mu? Sen bile kendini ifade etmeye çekiniyorsan ve kimliğini saklıyorsan halk be yapsın? Dik durun biraz bak Atalarımız ne demiş?; “Toprak altında düz tatmak için , toprak üstünde dik durmak gerekir.” Bu çakma gazeteciler her kapıdan nasıl içeri girdiklerimi hiç mi merak etmedin? Söyleyeyim eğilirsen her kapıdan içeri girersin bari sen dik dur eğilme yoldaş…