- 01-10-2018 19:24
- 148
Eğitim-Öğretim yılı başlayalı iki hafta oldu. Üçüncü haftanın içinde olduğumuz şu günlerde Velilerin şikâyeti azalmadı aksine arttı.
Geçen günlerde AK Parti Batman Milletvekilli Ziver Özdemir’in Okulları uyararak “Velileri belirli Kırtasiye yönlendirmeyin!” uyarısı boşuna değildi.
Uyarı yapıldı ancak tüm uyarılara rağmen Velilerin belirli kırtasiyelere yönlendirilmesi tüm hızıyla devam etmektedir.
Belirli yayınların aldırılması ve söz konusu yayınların sadece bir kitapçıda olması tesadüf mü, planlı mı?
İster tesadüf olsun ister planlı olsun; sömürülen Veli ve öğrenci oluyor. Tek bir kırtasiyenin sattığı yayın elbette pahalı olur.
Şu sorunun açığa kavuşturulması lazım. Neden tek bir yayına yönlendiriliyor? Öğrenciler ve Veliler serbest bırakılamaz mı?
İkinci sorum, Milli Eğitimin verdiği kaynaklar ve müfredat yeterli değil midir ki; ayrı kaynaklar, testler aldırılıyor? Dershanelere yönlendiriliyor?
Üçüncüsü, Milli Eğitim Bakanlığının ücretsiz verdiği kaynakları bazı öğretmen ve bazı okullar okutmuyor, dikkate almıyor. Okutulmuyorsa bunca kaynak neden israf oluyor?
Dördüncüsü, eğer Milli Eğitim Bakanlığının yayınları yetersizse ve illa bazı kaynaklar alınacaksa neden matbaa ile anlaşıp toptan getirilmiyor?
Beşincisi, Milli Eğitim Bakanlığında görevli ve resmi olarak çalışan öğretmenlerin dershane, etüd merkezi gibi yerlerde çalışmaları yasal mı?
Eğer yasal ise çalıştıkları okullarda öğrencilere ne kadar faydalı olabilirler? Çalıştıkları okullardaki öğrencileri özel dershanelerine yönlendirmeleri etik mi?
Kısacası sezon başlangıcında Okul Servisleri tekelleşmesini, özel yayınlarda ve belirli kırtasiyelere yönlendirmelerde de görüyoruz.
Test sistemini minimum düzeye indirilebilirsek, ezberci metod eğitim yerine özgün ve muhakemenin yapıldığı bir eğitim metodu getirebilirsek ilave yayınları azaltmış oluruz.
Ekstra yayına, dershaneye, etüd merkezine ihtiyaç duymayacağımız; az bilgi çok düşünce ve muhakeme üzerine kurulu eğitim sistemine geçmek dileğiyle hoşça kalınız.