- 11-07-2018 22:49
- 16098
Seçim sonuçlarının açıklanmasından sonra herkes açıklanacak yeni kabinedeki isimlere odaklandı.
Yeni sistemde, eski usul isimler olursa çok şey değişir miydi?
Tabii ki bu tartışılır ama olmadı.
Yeni sistem yeni kabine ve çok yeni isimler…
İlk mesaj şu, icra makamında olanlar, siyaset değil iş yapacaklar!
Aslında bu durum, toplumumuzun asıl problemlerinden birini çok net ortaya koyuyor.
Herkes siyaset yapıyor, iş yapmaya gelince, yine siyaset yapıyor!
Çöpleri toplarken, koyunları sağarken, hasta muayene ederken, inşaat yaparken, hayvanları severken…
Siyaset, gözlerimizi kör etmiş, eşimize, işimize, anamıza babamıza, herkese ve her şeye siyaset gözlüğüyle bakıyoruz.
Bakınca da iş çıkmıyor ortaya. İş çıkacak yerden problem çıkıyor, elektriklenme oluyor, gerginlik oluyor, mutsuzluk oluyor…
İşte yeni kabine de bu mesaj verildi.
Bakanlar, icra mevkinde ve icraat yapacaklar. Bunun içinde çoğunluk siyasetin dışından seçildi. Hepsi işinin ehli, kendi alanlarında rüştlerini ispatlamış kişiler.
Arkalarında da üstlerinde de tek kişi olacak.
Yetkileri gani, kafaları rahat. Bir başkana, birde Allah’a hesap verecekler.
Alttan ve üstten taciz olayı minimum olacak.
Bunun içinde, siyaset minimum, iş maksimum olacak.
Olmak zorunda!
Cumhuriyet tarihinin, en işinin ehli ve yetkili kabinesi ile karşı karşıyayız.
Bunların çok kısa sürede çok büyük işler başarmaları ve fark yaratmaları gerekir.
Bu konuda iyimser olduğumu söyleyebilirim.
Çünkü zemin çok müsait, başarısızlığın hiçbir bahanesi yok.
Siyaset yok, bürokrasi yok, minnet yok…
***
Bugün toplumun kanayan yarası olan Adnan Oktar olayına da el atıldı. Aslında mesele Adnan Oktar ve kedicikleri değil.
Bugüne kadar niye dokunulmadı ve yeni kabinenin hemen akabinde niye ekibiyle beraber gözaltına alındı?
Oktar, arkasında İsrail olduğunu hiçbir zaman gizlemedi. Ona dokunulmamasını da dokunulmasını da bu minvalde değerlendirmek lazım.
Devlet başkanının yemin töreninde ayağa kalkmamanın ve sonrasında tebrik etmemenin devlet terbiyesi ve uluslararası ilişkilerde ne anlam taşıdığını, tüm devlet başkanları ve siyasi parti yöneticileri bilirler.
Buradan da bakınca çok ciddi mesajlar alabilir, bazı şifreleri çözebiliriz.
Ama ben çok fazla derine gitmeden, asıl mesajı tekrarlıyorum.
Az siyaset, çok iş.
Bakandan valiye, validen belediye başkanına, belediye başkanından bürokrata…
Sizin işiniz iş yapmak. Siz iş yaparsanız, siyaset güçlü olur.
Siz siyaset yaparsanız, iş çıkmaz, iş çıkmazsa, siyaset güçsüz olur, zayıf olur, eksik olur!
Bunun içinde herkes işini yapacak.
Siyaseti, il başkanları, milletvekilleri ve kısmen de Başkan(tüm ülkeyi temsil ettiği için) yapacak.
Diğerleri işine bakacak.
Yoksa iş sakata binecek.
Siyaset işinin siyasetçilere bırakılıp, herkesin kendi işine baktığı bir toplum dileğiyle, sağlıklı ve mutlu kalın.