- 11-09-2017 23:46
- 10328
İstanbul’da ikamet etmiş olduğum Büyük Çekmece Semtinin bir lisesinde okul aile başkanıyım. Eğitim benim için hayati önemi olan bir misyondur.
Yine 1980’li yıllarda yıldız üniversitesinde şimdiki adıyla ki eski adı İDMMA, açılımı İstanbul Devlet Mühendislik ve Mimarlık görev yıllarca akademide yabancı diller enstitüsünde İngilizce bölümünde görev almıştım.
An itibariyle sosyal medya da arkadaşlarımın bazılarının bana hocam diye hitap etmelerinin nedeni de mezun ettiğimiz öğrencilerimiz olmalarıdır.
Esas itibariyle anlatmak istediğim ana tema da şudur;
Eğitim yılının başlamasına çok az kaldı.
Ancak okullar ve Devletin ilgili kurumları 2017–2018 eğitim ve öğretim yılına girmeye hazırlar mı?
Öğrencileri bekleyen sorunların en başında okul önlerinde ve yakınlarında uyuşturucu satan çeteler ve art niyetli insanla mücadelede ve bu konuda polislere uyuşturucuyla ilgili aktif görevler düşmektedir.
Polislerimizin engin deneyimleri onlara göz açtırmayacak, bundan çok eminim.
Zaten başarılarını TV kanallarında haberlerde sık sık izlemişizdir.
Ancak okul kıyafetleri ve servis ücretleri velileri çıldırma noktasına getirecek kadar pahalı olması son derece önemli bir konu olup yetkililer ve ilgililer çözüm bulmaları öğrenci ve velilerimizin lehine olacaktır.
Zira asgari ücretin çok düşük olduğu ülkemiz de insanlar karınlarını bile doyuramazken doğru dürüst kiralarını veremezken fiziksel ihtiyaçlarını karşılamakta zorluk çekerlerken bu afaki rakamlar onları kara kara düşündürmektedir.
Milli Eğitim Bakanlığı iki yüzlü davranmaktadır, sosyal medyada “sakın para vermeyin, gerektiğinde şikayet edin, gereken soruşturmayı yaparız” derken; bir çok okullarda personel yetersizliği okul yöneticilerini hayli zor duruma düşürmektedir.
İster istemez velilerden tahsil etmeye gitmektedirler.
Ben milletimizin mert ve yardımsever olduğunu da çok iyi biliyorum ancak genelde fakir olunca elde avuçta yoksa ne verebilirler ki?
Milli Eğitimin böylesi bir yola başvurması hem hoş değil hem de maskesi düşüyor.
İnsanların akıllarıyla oynamamalarını öneriyorum.
Bütçeden gerekli ödeneğini alsın ve okullar açılmadan önce her tür hazırlığını yapsın. Bu onların asli görevleridir.
Buna benzer küçük ama çok üzen ve mide bulandıran sorunlar saymakla listelemekle yazmakla bitmeyecek kadar çoktur.
Bir köşe yazarı olarak açıldı açılacak okullarımızın yöneticilerinin müdürleriyle öğretmen ve öğrenci ile velileriyle negatif enerji vermeme adına detaya girmiyorum.
Bitirirken 2017–2018 eğitim ve öğretim yılının tüm öğrencilerimize hayırlı başarılı olmasını diliyorum.