- 23-07-2015 20:01
- 134
Bugünkü yazımızın konusu Suruç katliamı ile ilgili olacak. Ülkemizin huzurunun bozulması için bayram ertesinde yeni kaos planları devreye konuldu. Kimi de bu planlara alet oldu. Yangına körükle gidenler de oldu.
Şunu bilmek gerekir ki, bu tür durumlarda halkı galeyana getirmek kimseye fayda getirmez. Halkı galeyana getirmekle halka zarar verildiği bilinmelidir.
Halkı galeyana getirmek ve sokağa sürmek, ancak ve ancak planı yapanların yararına olur ve plan işe yaramış olur.
Söz konusu olayın akabinde fail veya failler belli değilken birilerini düşman göstermek kimin ekmeğine yağ sürer? Bu tür durumlarda özellikle liderlerin sakin ve duyarlı olması gerekir.
Sakin olmak yerine, halkı sokağa çağırmak halka fayda değil zarar getirir.
Her kim olursa olsun öldüren lanetlenmeli ve cezası verilmelidir. Her kim olursa olsun öldürülenin hakkı öldürenden alınmalıdır. Bunu yaparken hukuk normları içinde ve kısas ölçüsünde yapılmalıdır. Ama başka masumların ölümüne yol açacak durumlar da aynı şekilde lanetlenmelidir.
Olaylar öznel değil nesnel kriterler ile değerlendirilmelidir. Nesnel kriterler ile değerlendirilen olaylar daha sağlıklı sonuçlar verir. Kişi kendi yandaşına, yoldaşına öznel başkasına nesnel olursa bir sonuç alınamaz. Herkese aynı kriterler ile yaklaşım gösterilmelidir.
Hangi fikirden, hangi taraftan olursa olsun Objektif davranılmalı. Aksi takdirde gerçekleri görülmez. Duygusal davranışlar aklı devre dışı edeceği ve duygularla hareketi öne çıkaracağı için planları yapanların işine gelecektir.
Şunu da değerlendirmek ve sorgulamak gerekir. Suruç olayında Devlet yeterli istihbaratı sağlayamadı mı? Bu tür olayların provokasyon için kullanılması muhtemel iken nasıl bu olayı önleyemedi?
Suruç olayı hiç bir şekilde karanlıkta kalmamalı.
İç ve dış bağlantıları ile birlikte ortaya konulmalıdır. Kaos planları yapanlar deşifre edilmelidir ki, halkın bilgisi olsun ve bir daha böyle olaylar vuku bulmasın.
Dün Diyarbakır mitinginde atılan bombanın, bugün Suruç’ta patlatılan bombanın tetikçilerini yakalamak ile yetinilmemeli.
Nereye kadar gidilecekse gidilmelidir. Aksi takdirde bu tür olaylar devam eder. Böyle devam ettikçe ülke ve özellikle bölgenin karışma durumu ortaya çıkacaktır.
Ortadoğu coğrafyasında at koşturanlar, karıştıranlar bugün daha bir zalimdirler.
Irak’ı, Suriye’yi batağa sürükleyenler Türkiye’yi de bu batağa çekmek istemektedirler. Türkiye halkının özellikle de Kürt halkının bu tür durumlarda bilinçli ve sağduyulu davranması gerekir.
Irak’ta her gün bombalar patlatılmakta, Suriye kan gölüne dönüşmektedir. Türkiye’yi de bu hale koymak isteyenler kaos planları oluşturup insanları birbirine düşürmek istemektedirler.
Özellikle son On yıldaki gelişmeleri ve huzuru hazmedemeyenler kaos planlarında başrolü oynamaktadırlar.
Taşeron örgütleri Ortadoğu ülkelerinin başına bela edenler siyah beyaz kampı oluşturmaktadır. Türkiye’de kamplaşma, kutuplaşma oluşturmak isteyenler, Ülkenin ekonomik, sosyal ve siyasal huzurunu bozmak isteyenlerdir.