- 04-12-2015 18:48
- 13282
Yaklaşık üç ayı aşkın bir zamandır günlük köşe yazmış olduğum Batman’ın yerel gazetelerinden Sonsöz’ün yıldızı parlıyor dersem doğruyu söylemiş olurum.
Son iki üç haftadır Batman’dan bazı tanıdık dostlarım beni arayarak hem tebrik ediyorlar hem de Sonsöz’den övgü ve saygıyla söz ediyorlar.
Bu gazeteye olan bu övgü ve saygınlık şahsımı onurlandırdı. Zaten ben de bir zamanlar Ercan Atay’a ve Hatice Türkan’a an “Gün gelecek Sonsöz yüksek bir irtifa kazanacak demiştim” Beni arayan dostlarımın ve okuyucu yorumlarının gazeteyi övmeleri, fikirlerimi öve düşüncelerimi onaylamış oldu.
Bu övgülerden ötürü bir kaç gündür gazeteye odaklanarak çok değerli köşe yazarlarımızın yazılarını, vermek istedikleri mesajlarla seçtikleri konuları dikkatle okuyunca farkın farkını fark ettim, hayli sevindim.
Narsis olduğumu söylemiştim elimde değil yazı yazdığım gazetenin mükemmelleşmesi, okuyucu sayısının artması, okurun saygınlığını kazanması en güzel ödül değilse nedir?
Değerli yöneticilerin olması, yazar meslektaşlarımızın özenle yazmaları, ortaya yüreklerini koymaları, Sonsöz’ü parlayan yıldız haline getiriyor.
Nazar değmesin, Allah kem gözlerden korusun. Böylesi güzel gidişatın, yükselmenin, beğeni kazanmanın devamlı olması, süreklilik arz etmesi Mehmet Ekmen’in ve İstanbul ekibimizin moralini hayli yükseltiyor, işte beklentimiz ve emellerimiz bu. Yükselen, saygı duyulan, üst sıralara yükselen bir Sonsöz.
Elit tabakadan bir kaç tanıdığa özellikle soruyorum, onları test ediyorum “Sonsöz’ü nasıl buluyorsunuz?” diye. Aynı zamanda kendi yazılarımı, gazeteyi beğenip beğenmediklerini… Hatice Hanım ile Ercan Beyin affına sığınarak bu doğruyu da yazmalıyım, bu bizi tetiklemeli, “daha da güzel olabilir” diyorlar ama genelde beğeniyorlar.
Yazılarıma gelince daha sade, net ve anlaşılabilir nitelikte olmasını istiyorlar.
“Okur ile aranda bütünlük sağlamalısın” diye eleştiriyorlar. Akademik bir dil kullanmaktansa seviyeyi dengelememi öneriyorlar ama istesem de yapamam, yapım gereği yükselmeyi ve yükseltmeyi isteyen, çabalayan, bencil bir kişiliğe sahibim. Bu, Boğa burçluların ortak ve karakteristik bir yapısı olsa gerek.
Şımarmadan ve salt doğrulara değinmek gerekirse yapılacak çok şey var, çok daha fazla çalışıp üstümüze düşenleri özenle, aşkla ve saygıyla yerine getirmeliyiz.
Çok daha farklı ve belirgin bir Sonsöz olmamız gerektiğine inanıyorum, inanmak başarmaktır. Başarmak devamlılığı da beraberinde getirir zira başarı madden ve manen keyif veren, haz içeren, mutlu eden bir eylemdir.
Yüz yüze görüşme fırsatını bulamamış olsak bile çok değerli köşe yazarları arkadaşlarımızın ekip olarak zirveyi hedefleyecekleri, zirveyi hak ettiğimize inanacakları, bu uğurda yılmadan, yorulmadan performans arttıracaklarına inanıyorum.
Ekibiz, dostuz, saygılıyız, bilgili ve çalışkanız. Bu teorileri pratiğe uyguladığımızda başarı ve zirve, avuçlarınızda olmayacak mı? Başarıyı ve zirveyi Dicle’nin suyunda berrak ve lezzetli bir şekilde kana kana içemez miyiz? Engel ne?
Tüm yöneticilerimize, meslektaşlarıma Sonsöz Ailesine en derin saygı ve sevgilerimle.
Değerli okurlarımız, gazetemize olan ilgi ve saygınlığınıza çok daha fazla layık olacağıma, olacağımıza inanabilirsiniz.
Yeter ki maddi-manevi desteğinizi esirgemeyin, devam edin ve bizleri dostça eleştirin, yıldızı parlayan gazete olan Sonsöz’ün okuru ve takipçisi olun. En derin saygılarımla…