- 02-05-2019 19:20
- 28
Her Ramazan ayında olduğu gibi bu mübarek ayda da aynı stresi yaşamaya başladık.
Acaba çocuklarımız bu Ramazan ayında da camiden kovulacaklar mı?
Bu yılda kovulurlarsa, bir daha ki seneye onları tekrar camiye getirebilecek miyiz?
Yaşayacakları kovulma psikolojisini tolore edip körpecik zihinlerinde oluşacak travmaya engel olabilecek miyiz?
Her yıl mübarek ayda, Allah’ın mübarek kıldığı kendi evinden kovulan, aslında çocuklar değil kendi geleceğimiz, dünyamız, ahiretimiz…
Peygamberimiz (SAV) namaz kıldırırken sırtına çıkan, bacakları arasından geçen çocuklara bile hiçbir tepki vermeyip, üstüne onlara şefkat ve sıcaklık gösterirken, bizim “çok Müslüman” bazı abilerimiz, en arka saflarda koşturan yada gülüşen çocuklara bile müsamaha göstermemektedir!
Onlara kızmakta, bağırıp çağırmakta, bazen fiziki müdahalede bulunup kovmaktadır!
Haşa haşa bu adamlar dini Peygamberimiz (SAV)’den daha mı çok biliyorlar?
Yoksa onların imamı Peygamberimiz(SAV)’den(haşa) daha mı değerli?
Yada onlar mı Peygamberimiz(SAV) cemaatinden daha değerliler?
Suç duyurunda bulunuyorum, önce yüce Yaradan’a sonrada Savcılarımıza suç duyurusunda bulunuyorum!
Kendini Allah’ın ve Peygamberin temsilcisi sanıp, Allah’ın ve Peygamberin emirlerine muhalif hareket ederek, çocuklarımızın psikolojisini bozan, camilerine sosyolojisini yok eden, geleceğimizi dinamitleyen, gelecek neslimizin milli ve manevi değerlerinin oluşmasına daha ilk adımda ket vuran bu zevattan şikâyetçiyim.
Hem dünyada hemde ahirette şikâyetçiyim!
Diyanet işleri başkanı bizzat açıklamıştı, “çocuklara kızacak kişiler camiye gelmesin, evde namazını kılsın, onlar için daha iyi olur” demişti.
İmamlara talimatlar göndermişti.
Ebeveynler için bildiriler yayınlayıp, “çocuğunu da al camiye gel” demişti!
Ama fakat lakin…
Kendilerini Allah'ın evinin sahibi sanan zevat, hiçbirini takmıyor, bağırıyor, çağırıyor, kovuyor!
Savcıları ve polisleri göreve davet ediyorum.
Bu kişilerin işlediği fiil, toplumun temel taşlarıyla oynamak, halkın dini inancının devamlılığının sağlanmasını engellemek, Allah'ın evlerinin ihyasına mani olmak, temel dini bilgiler ve değerlerin alınmasını zora sokmak ve geleceğimizi dinamitlemektir!
Yeni nesil ile Allah'ın evlerinin arasına kocaman duvarlar örmektir.
Her sene Ramazan öncesi yazıyoruz bu yazıları. Ama maalesef engel olamıyoruz. Müftü beyin bu konuda ki çabalarını da taktirle izliyoruz.
Ama bu konu sadece müftülük, savcı, polis işi değil. Herkesin bu işi sahiplenmesi gerekir.
Milli ve manevi değerleri güçlü bir nesil için bu çocukların mutlaka camiye gelmesi gerektiğine inanalım.
Milli ve manevi değerleri güçlü olmayan bir neslin her türlü pisliğe duçar olacağını ve huzur evleri salgınının bizi de saracağını bilelim.
Çocuklarımızı alıp hep beraber ilk teravihe(bu Pazar) getirelim. Ramazan boyunca da onları yanımızdan ayırmayalım. Çocuklarımıza, camilerimize, geleceğimize sahip çıkalım.
Çocuklarımıza sözlü veya fiziki müdahalede bulunanları uyaralım.
Aklınızda bulunsun, 2 defa camiden kovulan çocuk bir daha o camiye girmez. Siz kapıdan soksanız, o bacadan kaçar ve her namaz ve cami dediğinizde, o çatık kaşlar ve çirkin sözler gelir aklına.
Başta ebeveynler, sonrada tüm yetkilileri göreve davet ediyorum, bu çatık kaşlı, cami/çocuk düşmanlarını engelleyin.
Mübarek Ramazan ayının hakkıyla eda edildiği, Camilerimizin çocuk gülüşmeleriyle coştuğu, yeni nesillerin camilerle hemhal olduğu yarınlar dileğiyle, sağlıklı ve mutlu kalın…