- 25-02-2024 15:56
- 5916
Batman’da son zamanlarda sık sık kalp krizi ve beyin kanamalarından kaynaklı ani ölümler yaşanıyor.
Ölümcül olan başta kanser gibi hastalıklarda da bir artış var.
Bunu sadece tanıdıklarımızın ani ölümü ve ölümcül hastalıklardan da görebiliyoruz.
Hafta sonu, beyin damarlarındaki tıkanıklık nedeniyle acilen Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesine kaldırılan bir hastamızı ziyaret ettim.
Hastane girişinde bulunan kafeteryada birkaç Batmanlı hasta ile karşılaştım.
Kolon kanseri, ana kalp damarında tıkanıklık ve beyin tümörü olduğu için Diyarbakır’a sevk edildiklerini söyleyenler vardı.
Çoğu kişi çaresiz ve zor durumdaydı.
Ankara ve İstanbul’da ciddi sağlık sorunları ile tedavi olduğunu bildiğim çok kişi var.
Batman’daki sağlık alt yapısı yeterli olmadığı için hastalar akın akın Diyarbakır, Malatya, Gaziantep ve hatta imkan bulup Ankara ve İstanbul’a gitmek zorunda kalıyor.
Yaşanan hayat pahalılığında tedavi için başka şehirlere gidenler, birçok zorlukla karşılaşıyor.
Bazen yokluk ve çaresizlik, hastalığın verdiği acıdan daha ağır gelebiliyor.
Çaresizlikten daha ağır ve zor bir acı yoktur.
Hastalığın ve yokluğun verdiği acılar, hayatı çekilmez kılıyor.
Bu eziyete ve acılara son vermek için Batman sağlık altyapısının güçlendirilmesi gerekir.
Batmanda bir şehir hastanesi, bir tıp fakültesi, tam teşekküllü bir hastane olsaydı insanlar tedavi için uzaklara gitmek zorunda kalmazdı.
Dicle Tıp Fakültesi kapısında gördüğüm hastaların omuzlarındaki ağır yükleri ve yüzlerindeki çaresizliği, gözümün önünden gitmiyor.
Üstelik tedavi için sevk edilen uzak şehirlerde tanıdık ya da referanslar yoksa iş o zaman daha da zorlaşıyor.
Üstelik son zamanlarda ani rahatsızlıklar sonucu hastanelere düşenlerin çoğunluğu, genç sayılabilecek yaşta.
COVİD aşılarından sonra 30-50 yaş arasında ani hastalık ve ölümlerin sık sık görülmeye başlandığı iddia ediliyor.
Bu nedenle herhangi bir sağlık sorunu bulunmayan ve genç sayılacak birçok kişinin ani ölümleri, kafalarda soru işaretlerine neden oluyor.
Ölenlerde kalp krizi ve beyin kanaması riski bulgularına rastlandığı ileri sürülüyor.
Ölümcül hastalıklarda yaş, çevresel etkiler, stres ve kişinin ruh sağlığına kadar birçok neden sıralanabilir.
Ancak ani ölüm ve hastalık geçirenlerin çoğunda bu bulgular da yok.
Son zamanlarda ağır hasta sayısı o kadar arttı ki yoğun bakım servislerinde yer kalmadı.
COVİD 19 döneminde de hastanelerin yoğun bakım dahil birçok servisinde yer kalmamıştı.
Ancak ağır bir salgın vardı ve nedeni az çok biliniyordu.
Şimdi ağır sonuçlara yol açan bir salgın da yok ama hastanelerin başta yoğun bakımları olmak üzere bazı bölümlerinde her nedense yer yok.
Yoğun bakım hastaları başka illerin yoğun bakım servislerine sevk ediliyor.
Hastalarını başka şehirlere götürecek durumu olmayanlar, acil servislerin önünde günlerce yoğun bakımda yer açılmasını bekliyor.
Böylece yoğun bakım hastaları, yoğun bakım yerine acil servislerde beklemek zorunda kalıyor.
Yoğun bakım servisleri durup dururken kendi kendine dolmadı elbette.
Mutlaka vardır bir sebebi.
Gribal salgından dolayı hastanelerin acil servislerinde 7/24 hasta kuyruğu olduğunu biliyoruz.
Gribal enfeksiyondan kaynaklı hastaların çoğunluğu, muayeneden sonra ilacını alıp evinde tedavi oluyor.
Hastanelerdeki yoğunluğun sebebi gribal salgın değilse, o halde nedir?
Eğer sebep bir salgınsa neden önlemler alınmıyor?
Değilse neden yoğun bakımlarda yer yok?
Yoğun bakımlardaki doluluk durumu bile insanları endişelendiriyor.
Bu endişeleri giderecek bir açıklama gerekir.
Yetkiler de nedenini bilmiyorsa, bu konunun bir an evvel araştırılması gerekiyor.