Herkesin gördüğü, dokunduğu, yaşadığı bir gerçeği yok saymak ahmaklıktır!
Bunu savunmaya devam etmek, itibarınızı kaybetmek ve birilerini tahrik etmek anlamına gelir.
Ben ABD’yi sevmiyorum o zaman ABD yoktur. İsrail’i sevmiyorum o zaman oda yoktur...
Çocuk musunuz siz?
Kürdistan diye bir bölge olduğunu, burada Kürtlerin yaşadığını, bu Kürtlerin, Türklerin Anadolu’ya girmesinde ve buraya yerleşmesinde ciddi katkıları olduğunu, sonrasında Selçuklular ve Osmanlılar ile birlikte tek bir bayrak altında yaşadıklarını hepimiz biliyoruz.
Kurtuluş savaşında da ilk meclisimizde de Kürdistan ve Kürdistan mebusları vardı. Resmi kaynaklarda bunların kayıtları var.
Vay efendim birileri bunu kabul etmiyor. İşte bunu kabul etmeyenler, bu ülkenin sürekli içerde karıştırılıp, dışarıya yönünü çevirmesini istemeyen zavallılardır!
Çanakkale’de ceddimize silah sıkan düşmanlar, bu zavallıları bulup, bir yerlerine acı biber sürüp sokağa salarlar. Sonrada Kürdistan yoktur, Kürt yoktur, ağaç yoktur, toprak yoktur diye saçma sapan laflar ederler.
Bunun adını da vatanseverlik koyarlar. Dikkat edin, bunların en çok görünür olduğu dönemler, ülkenin düşmanın oyununu bozduğu dönemlerdir. Vatan, gavura dokunduğu anda bu vatanseverler(!) hemen vizyona çıkar, ortalığı dağıtırlar.
Vatan millet Sakarya deyip, Washington, Berlin, Roma ve Tel Aviv’e hizmet ederler.
Ben bunlara zavallı diyorum.
...
Dün yine çıkmışlar ortaya, gelen turiste saldırmışlar, yok efendim atkıda Kürdistan yazıyormuş. Ne olmuş yani. O adamın yaşadığı yerin adı o. O bayrak uluslararası meşruiyeti olan ve senin Cumhurbaşkanlığında dalgalanmış bir bayrak. Senin yok demenle ne değişecek?
Irkçılığın ahmaklık olduğunu konuşmanın anlamı yok.
Ben sağduyulu ve hakperest insanların bu tahriklere gelmemesini ve onların değirmenine su taşımamasını istiyorum. Çünkü onlara, onlar gibi cevap verecek aynı seviyede insanlar bizim de içimizde de var.
Bunlara pirim vermemek gerekir.
Devletin de bu kelimeyi tabu olmaktan çıkarması gerekir.
Kürdistan demeyerek, Türkiye Cumhuriyetini ve bayrağını koruduğunu düşünenler, bu devletin nasıl kurulduğunu, o bayrağın nasıl dalgalandırıldığını bilmeyenlerdir.
Kürdistan diye bir yer vardır. Kürtler vardır. Diyarbakır vardır, Erbil vardır, Kerkük vardır, Bakü vardır, Musul vardır, Yozgat’ta vardır.
Bunlar yoktur diyenler, gözünüzün içine baka baka yalan söyleyenlerdir. Bunlar yalan söyledikçe, düşmanlar bizi çevrelemeye devam edecektir.
Devlet büyüklerimizin, her kritik dönemeçte yola dökülen yağ gibi zemini kayganlaştıran bu malzemeyi provokatörlerin elinden alması gerekir.
Orada, burası Trabzon diye bağıran provokatörü de gözaltına alması gerekir.
Kimse oranın Trabzon olduğunu inkar edecek kadar alçalmadı!
İç işleri bakanı da açıklama yapsın, vali o turistleri niye sınır dışı etti?
Birileri de çıkıp her Kürdün PKK’lı olmadığını, PKK’nın en çok Kürtleri öldürdüğünü, o bayrağında PKK ile alakası olmadığını ve dahi bayrağın sahibi olan Barzani yönetimin ilk günden beri PKK ile derin ayrılıklar yaşadığını ve dönem dönem PKK ile çatıştığını söylemesi gerekir.
Düşmanın taşını alıp, düşman diye misafirine atana ahmak diyorum başkada bir şey demiyorum!
İnsanların ırkçılık illetinden kurtulup, dostunu düşmanını iyi seçtiği, provokasyonlara gelmediği, oyunları, oyun kurucuların başına yıktığı yarınlar dileğiyle,