YUSUF’TA BULMAK KENDİNİ

Ayağında dönüp duran çoraplara söylenerek girdi içeri. Evde kendisi dışında iki kişi daha yaşıyordu.

Biri Yasemin, diğeri Gül. Mahalleli ya da konu komşu bilse kim bilir neler derlerdi.

Kimse bilmiyordu. Çünkü kimse duymuyor, kimse görmüyordu.

Çünkü artık kimse bakmıyordu..

Bundan cesaret alan Yasemin arada bir balkona çıkıp balkon pervazından başını uzatıp bakınsa da çokça içeride müzik dinler Gül’le karşılıklı otururlardı. Sessiz, gürültüsüz sadece dinleyip susan ev arkadaşlarıydı.

Eve girer girmez altı üstüne gelmiş çoraplardan ayağını kurtarıp kırmızı koltuğuna kuruldu. Uzaktan kumanda aletini alıp yakında duran müzik setini çalıştırdı.

Salonun iki yanına konulmuş hoparlörlerden ince bir ses yükseldi.

Elif, Lam, Ra…

Ne zaman boğulduğunu, soluksuz kaldığını düşünse Yusuf suresini dinlerdi..

İçi ferahlardı. Defalarca dinlediği ve okuduğu Yusuf suresi ve kıssasını ezbere biliyordu artık. Başını geriye yasladı. Önünde duran mavi plates topunu ayağıyla kendine doğru çekti. İki ayağını uzatıp üstüne koydu. Gözlerini kapattı.

Yusuf suresinde kendisini arıyordu. Kuyunun en dibine iniyor. Kendine ve Rabbine sığınıyordu.

Yarım saat Yusuf’un kuyusunda kalbini darlığından kurtardı.  Müzik setini kapattı. Ayaklarını uzattığı mavi topun üstünden indirdi. Doğrulduğu koltuğundan Gül ve Yasemine çevirdi bakışlarını. Gülümsedi.

Ağır ağır yerinde kalkıp ikisine yaklaşırken hafif hafif bir türkü fısıldadı Gülün yüzüne.

Yusuf; u kaybettim Kenan ilinde

Yusuf bulunur, Kenan bulunmaz

Bu aklı fikr ile Leyla bulunmaz

Bu ne yaredir ki çare bulunmaz

Türküsünü fısıldarken parmakları yüzünde geziniyordu Gülün. Daha sonra Gülden aldığı bakışlarını Yasemine çevirdi ve türküsünü fısıldamaya devam etti.

Aşkın pazarında canlar satılır

Satarım canımı alan bulunmaz

Yunus öldü deyuselan verirler

Ölen beden imiş, aşıklar ölmez

Beyaz yıldız tenine dokunan parmaklarından Yaseminin başdöndüren kokusu bütün salona yayılmıştı. Yapraklarından usulca indiği toprağına dokundu Yaseminin.

Yaseminin de Gül gibi susadığını görünce kendi de susamıştı. Çeşmeye doğru yürüdü. Gül ve Yasemini suya doyurunca unuttu yine susuzluğunu..

Yine kuyuda kaybolmuş Yusuf’ta bulmuştu kendini.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ