- 01-01-2017 18:01
- 120
Yıllar önce kendime sorup durduğum ve cevabını hala bulmadığımdandır aklımda dolanıp duran bir sorudur:
“Zamanın debisini belirleyen nedir?”
Hayatımın bir evresinde duygulara havale ettiğim cevabın, artık beni tatmin etmediğini ve beni sorumdan kurtaramadığını biliyorum.
Kimi zaman kimi sorulara acemi bir psikoloji uzmanı gibi ukalaca bulduğumuz kimi cevapların da her şey gibi bir ömrü olduğunu ve o geçici cevapların ömrünü tamamladığında yeniden sahibini aynı soruya teslim ettiğini benim kadar siz de bilirsiniz.
Zamanın debisini belirleyen nedir?
Her şeye sınırlar çizmek konusunda mahir olan insanın zamanı da bölük pörçük edip dilimlediği, asır, yıl, ay, hafta, gün, saat, dakika, saniye vs diye kuşa ve hatta kuşyemine çevirdiği zamanın debisini belirleyen nedir?
Önümüze konulan takvimler ve saatlere karşı kimse de çıkıp “Zaman bütündür bölünemez” diye itiraz etmeyecek eylem yapmayacak mı?
Yapmayacak ve hatta o katlin her bölümünde iyi bir halt etmiş gibi başına kukuletalar takıp koca bir yılın rakamların soğuk yüzünden verdiği adlarla bitişini tükenişini kutlayacak.
Peki, ama zamanın debisini belirleyen nedir?
Düşünün, bu yıl dünya güneşin etrafında daha mı hızlı döndü yoksa daha mı yavaş?
Siz 365 gün 6 saatte döndüğünü sanıp avunmaya devam edin. Kime göre yavaş kime göre hızlı?
Peki, yelkovan akrebi daha mı hızlı kovaladı. Siz neye koşturup durdunuz siz neyi yakalayıp neyi kaçırdınız.
Güneş dönüşünü tamamladı.
2016 bitti.
Pek de hoş bitmedi hatta.
Son anların da bile onlarca insanın canını yakıp gitti.
2017’nin başlamasını mı 2016’nın bitişini mi kutluyoruz?
Kutlu olan ne kaldı ki etrafımızda, kutlu olan kim kaldı ki?
Ama söylesin biri zamanın debisini belirleyen nedir?
Her şeyi bölük pörçük ettik. Acılarla doldurduk her bir parçasını.
Kutlu olsun o zaman yeni yılınız.
Yeni acılarla, yeni düşmanlıklar, eskitip bırakamadığımız ne kadar aptallığımız varsa yeni yılda yaşamak için mi?
O zaman kutlu olsun yeni yılınız.