- 16-09-2018 19:39
- 10418
Makaleler arşivimi inceledim.
Neler yazmışım neler?
Ekonomi ve yanlış gidişatları, alınmayan önlemleri, gelecekte bizleri milletçe nelerin bekleyebileceğini?
Muhterem Davutoğlu’ndan Dışişleri Bakanı olamayacağını ve Ortadoğu’yu orta şekerli bir çayla karıştırmamak gerektiğini, ciddi riskler pahasına yazmışım.
Yazdıklarım yetmiyormuş gibi adamı tutup Başbakan yaptılar.
Tekrar yazdım.
Daha sonra muhteremi cımbızla alır gibi kapıya koydular.
Bunları da yazmışım.
AK Parti’nin ücretsiz ve gönüllü danışmanı olmuşum diye espri yapılmış, onu da yazmışım.
Eğitimde gidişatın hiç de iyi olmadığını, tıkanacağını, irtifa kaybedeceğini ve uluslararası üniversite sıralamalarında adımızın ve hiç bir üniversitemizin sıraya giremeyeceğini yazmışım.
Olaylar, yazdıklarımı doğrularcasına günümüze geldik.
Özellikle de ekonomi konusunda onlarca köşe yazmışım.
Başarısızlıkların, hepimize zam olarak yansıyacağını ve çok acı reçetelerle döneceğini üstüne basa basa yazmışım.
Dilerdim ki yazdıklarımdan ötürü yanılan taraf ben olayım.
Maalesef yanılan ben olmadım, Hükümet oldu.
Gayet rahatlar.
Hiç bir şey olmamış gibi TV kanallarına çıkıp övüne övüne icraatlarını anlatıp duruyorlar.
Hiç bir şey olmamış gibi ve ülke güllük güllistanlıkmış gibi övünüyorlar.
Elbette biz basın mensupları yemedik yutmadık.
Ama yiyenler yutanların pişmanlıklarını görüyorum.
Anlatıyoruz.
Hak veriyorlar.
Ancak hak verseler ne olur, vermezlerse ne olur?
Bana hak vereceklerine keşke bilinçli olup bu oltaya çok ucuzca gelmeselerdi.
Ekonominin kralı olarak lanse edilen ünlü Bulut Yiğit, ortalarda yok.
Sesi sedası çıkmıyor.
Üstelik be muhterem, sarayda başdanışman adam ekonomist analist dünyaca meşhur sanıyordu kendini.
Şimdi sormamız gerekmez mi kendisine?
Sizin ekonomi bilgileriniz, yetkililere verdiğiniz bilgi ve brifinglerin sonuçlarına ne oldu diye?
Neyse zamanı gelince onları da yazarım.
Kısmet olursa elbette bir gün.
Maalesef İYİ Parti de şu sıralar iyi gitmiyor.